14 Temmuz 2010

asırlar geçti üzerinden ve biz durduğumuz yerden hiç şikayet etmedik

Kumsalın ilerisinde, vadiyi kucağına alan iki sarp yamaçtan birinin hemen ardında çok güzel, tırmanması da kolay kayalar vardı. Üstlerinden ince bir su sızıp aşağı dökülüyordu. Görülesi güzellikteydi şelale, sopsoğuktu su. Bunu da bana insanlar söyledi. —Öyle mi, dedim. Acaba gelir miydim? Gitmedim. Onlar gitti. Üçerli beşerli gruplar halinde, pabuçlarını ellerine almış, suyun ayaklarına vuruşunda bir sevinç bularak, bulamasalar da bulmuş gibi yaparak gittiler. O kadar çok gittiler, yine de ferahlamadı buralar. Her yer, her yer insan.

Çantamı yere bıraktım, bir çimen parçasına çöktüm, bekledim. Havada korkunç sıcaklıkta görünmez bir kütle, asılı, hâlâ benim gardiyanımdı.